Dikmen Lisesi Forum Yönetici
Mesaj Sayısı : 89 Yaş : 54 Yaşadığınız Şehir : 06 Ankara İşiniz : İnternet Editörlüğü Hobiniz : İnternet, şiir, sinema, surf Kayıt tarihi : 01/12/07
| Konu: Gölgedekiler-Can DÜNDAR 2008-01-09, 17:46 | |
| KİTABIN ADI : GÖLGEDEKİLER KİTABIN YAZARI : CAN DÜNDAR
KİTABIN ÖZETİ :
Can Dündar, “Gölgedekiler” adlı çalışmasında tarih kitaplarında adları yazılmayan fakat tarihimizin önemli unsurları olan gizli kahramanların yaşamlarını, özverilerini, sadakatlerini, aşklarını, dostluklarını, tarihten kesitler alarak, halk gözüyle anlatan bir çalışma ile karşımıza çıkıyor. Ülkemizde tarih yazıcılığı iki biçimde kitaplara yansıyor. Birincisi Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan, aldığı altın karşılığı padişahın yanında bulunan, ona övgüler yağdırarak tarih yazdığını zanneden tarih yazarlığı, ikincisi de toplumun kendi içerisinden çıkıp özel yeteneklere sahip dahiyane önderleri gözardı edip tarihi öndersiz kendiliğinden halk hareketleri şeklinde gören anlayış. Can Dündar, bu iki anlayış arasında bir köprü kurarak, Önder’e saygıyı hiç elden bırakmadan Kurtuluş Savaşının isimsiz kahramanlarını belgelere ve tanıklara dayanarak tarih sahnesinde yerlerine oturtmaya çalışıyor.
Kitapta ******’ün yanında yer almış bu insanların yaşamlarına yer verilmiş ve onların gündelik yaşamlarının fotoğrafı çekilmeye çalışılmış. Bu çalışmada bahis konusu yapılan kişiler ve olaylardan bazıları:
1. Çanakkale Savaşında ölen binlerce askerlerin kahramanlıkları (Ali Onbaşı, Mustafa Çavuş gibi) ve şehit oluşlarI; yerini bile bilmedikleri Türkiye’nin Çanakkale topraklarına savaşmaya gelen binlerce Anzak askerin bu kahramanlıklar karşısında hayrete düşmeleri, sağ kalanların bunu hatıralarında, mektuplarında yansıtmaları, Çanakkale’nin geçilmez oluşunun tüm dünyaya gösterilmesi ve bu savaşla birlikte yüzyıla damgasını vuran dahiyane Gazi’nin ortaya çıkışı ve işgallerle karşılaşmış halklara yol gösteren bir öncü olarak parlamaya başlaması,
2. Kurtuluş Savaşına girişecek halkın yoksulluğu, emperyalist kuşatmayı kırabilmek için yüzyıllarca birbiriyle savaşmış Türk ve Rus halklarının yakınlaşması, Gazi’nin yeni kurulmuş Sovyetler Birliği’nden yardım almayı planlaması; fakat bunu yaparken de içteki ve Rusya’da örgütlenmiş durumdaki sol muhalefetin dizginlenmesi için kullanılan taktiksel yöntemler, hayalperest Enver Paşa’nın bertaraf edilmesi, Sovyetler’den yeni kurulmuş Cumhuriyetimizin topladığı dış yardımın %80’ini geçen miktarda büyük bir yardımın sağlanması,
3. T.B.M.M.’nin kurulması, ordunun kurulmadan meclisin kurulmasının, Gazi’nin cumhuriyete, demokrasiye, hukuka ve kurumlaşmaya ne kadar önem verdiğini göstermesi; meclis kurulduktan sonra zor şartlar altında girişilen devrimler ve o koşulların çarpıcı fotoğrafları,
4. Bir yandan ******’ün yanında bulunan, evini temizleyen, yemeğini yapan, yalnızlığını paylaşan, fakat aşkına karşılık bulamadığından kendini öldüren Fikriye Hanım, diğer yandan da onunla ikibuçuk sene süren bir evliliği paylaşan, Paris’te hukuk tahsili yapmış kültürlü, çağdaş, kabuğundan sıyrılmış Türk kadınlarına örnek teşkil edecek Latife Hanım’ın ******’le olan anıları,
5. ****** ile aynı saatlerde doğup, birlikte büyüyüp, şiirler okuyan, silah ve Kuran üzerine gizli örgüt toplantılarında yeminler eden, aynı cephelerde savaşmış, döneme damgasını vurmuş Gazi Fethi Bey ve İsmet Bey arasındaki ilişkiler; bunlardan Fethi Bey’in Gazi tarafından kendisine verilen ve yazarın “Sırat köprüsünden geçmek” olarak nitelendirdiği çok partili rejim denemesinde içine düştüğü yanlış anlaşılmanın etkileri ve bunların hatıralarında dile gelmesi anlatılmaktadır. | |
|