Dikmen Lisesi Forum «© Copyright '08»
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dikmen Lisesi Forum «© Copyright '08»


 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Yaprak Dökümü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
korN
Yeni Üye
Yeni Üye



Kadın
Mesaj Sayısı : 29
Yaş : 54
Yaşadığınız Şehir : 06 Ankara
İşiniz : Öğrenci
Hobiniz : Müzik, sinema
Kayıt tarihi : 03/12/07

Yaprak Dökümü Empty
MesajKonu: Yaprak Dökümü   Yaprak Dökümü Icon_minitime2007-12-16, 23:37

Kitabın Adı Yaprak Dökümü
Yazarı Reşat Nuri Güntekin
Yayınevi İNKILAP KITABEVİ
Basım Tarihi 1986




KİTABIN KONUSU
Gelenek göreneklerine bağlı, özellikle ahlaki konularda çok titiz olan Ali Rıza Bey ile batılılaşma hareketine karışarak daha zengin bir hayat yaşamak isteyen çocukları arasındaki çatışma işlenmiştir.

KİTABIN ÖZETİ
Ali Rıza Bey, hayatını memuriyetle devam ettiren, namusuna ve ahlaka son derece düşkün beş çocuklu bir




ailenin babasıdır. Trabzon’da çalıştığı bir iş yerinden ayrıldıktan sonra İstanbul’a gelip Bağlarbaşı’ndaki babadan



kalma eve yerleştiler. Bir süre işsiz gezdikten sonra, Muzaffer adındaki eski öğrencisinin ona sağladığı imkanla



işe girer.Her şey kızları Leyla ve Necla’nın arkadaşları olan Leman'ın Ali Rıza Bey’den iş istemesiyle başlar. Ali



Rıza Bey Leman’a çalıştığı yerde bir iş bulmuştur; fakat Leman bir süre sonra patronu Muzaffer Bey’le bir ilişki



yaşar ve hamile kalır. Ali Rıza Bey bunu duyunca kendini suçlar ve Muzaffer Bey’den Leman ile evlenip onun



namusunu temizlemesini ister.Patronu bunu kabul etmeyince Ali Rıza Bey bu olayı gururuna yediremeyip işten



ayrılır. Daha sonra oğlu Şevket’in bir iş bulduğunu öğrenince bir parça sevinmiştir. Fakat bir süre sona Ali Rıza



Bey’in karısı Hayriye Hanım ve kızları Necla ile Leyla artık eve para getirmediği için ona saygı duymuyorlar ve



onu aşağılıyorlardır. Bir gün, Şevket işyerinde evli bir kadınla ilişkiye girdiğini ve o kadınla evlenmek istediğini



söyler. İlk başta Ali Rıza Bey bu olaya itiraz etse de daha sonra Şevket’in Ferhunde ismindeki kadını ne kadar



çok sevdiğini görmüştür. Fakat, gelin Ferhunde eğlenceye ve modern hayata alışkın biridir ve evde gece



toplantıları yapılmaya başlanır. Evin ortanca kızları olan Necla ve Leyla’nın eğlenceye ve lükse olan



düşkünlükleri artar.Böylelikle Ferhunde’nin evdeki hakimiyeti iyice artar. Evin en büyük kızı olan Fikret bu



olanlara daha fazla dayanamayacağını anlar ve Adapazarı’nda yaşayan bir adamla adamın çocuklarına bakma



koşuluyla evlenmeye karar vermiştir. Fikret’in evden gidişiyle daldaki yapraklardan biri kopar. Şevket’in



kazandığı para ve Ali Rıza Bey’in emekli maaşı evde yapılan eğlencelere harcanmaktadır. En sonunda elde hiçbir



şey kalmaz. Şevket çareyi çalıştığı bankadan zimmetine para geçirmekte bulur. Aldığı parayı yerine



koyamayınca hapse girer. Böylelikle dalın ikinci yaprağı da kopar. Ferhunde bu hayat daha fazla



dayanamayacağını söyleyerek evi terk eder. Bunun sonucunda üçüncü yaprak da kopmuş olur. Daha sonra



Necla da kendini zengin gösteren bir Suriyeli adam ile evlenir. Fakat mutlu değildir ve babasından yardım



istemek için mektup yollar. Ali Rıza Bey ise onun bu isteğini reddeder ve yaş..... devam etmesini söyler.



Böylece dalın dördüncü yaprağı da kopar. Leyla zengin bir avukatın metresi olur ve Ali Rıza Bey bunu bir



arkadaşından öğrenir. Namusuna düşkün olan Ali Rıza Bey Leyla’yı evden kovar . Leyla avukatın Taksim’de



tuttuğu eve yerleşir. Böylece dalın son yaprağı da kopmuş olur. Nihayetinde Ali Rıza Bey Leyla’nın eve



gelmesini kabul eder ama kendisi evden ayrılacaktır. Adapazarı’nda olan kızı Fikret'in yanına gider ve Fikret'in



orada mutsuz olduğunu görür. Kocası ve üvey çocuklarıyla arası iyi değildir. Bunu gören Ali Rıza Bey İstanbul’a



geri döner ama birkaç gün eve gitmez. Daha sonra hasta olur ve eski bir arkadaşı sayesinde hastaneye



kaldırılır. Bir gün Hayriye Hanım ve kızı Leyla hastaneye gidip onu alırlar ve Taksim’deki eve giderek yaşamlarına



orada devam ederler.

KİTABIN ANAFİKRİ:
Onurlu ve namuslu bir insanın hayatta karşılaştığı güçlüklerve bunların doğurduğu sorunlar.

ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:


Ali Rıza Bey:Eski Türk terbiyesi ile yetişmiş, özellikle ahlaki konularda titiz, erdemli, çok bilgili(Arapça, Farsça,



İngilizce, Fransızca biliyor) ve çalışkan birisidir.

Hayriye Hanım:Ali Rıza Bey’in karısıdır.İlk başta kocasına sadık fakat değişen hayat koşulları nedeniyle asileşen, saf ve cahil bir kadındır.

Fikret:Ali Rıza Bey’in en büyük kızıdır.babası gibi terbiyeye önem veren birsidir.Kardeşlerin değişen yaşamlarına ayak uyduramayınca Adapazarılı biriyle evlenmiştir.

Leyla ve Necla:Ali Rıza Bey’in ortanca kızlarıdır.Lükse ve eğlenceye düşkündürler. Hep zengin birer koca arayışı içindeler.Babalarını umursamaz hale gelmişlerdir.

Şevket:Ali Rıza Bey’in tek oğludur.Ali Rıza Bey’in terbiyesine ve ahlakına en çok emek harcadığı çocuğudur.Bir süre ailenin bütün yükü onun omuzlarına binmiştir. Çalıştığı yerden para çalmak suçundan hapse atılmıştır.

Ferhunde:Zenginliğe, lükse ve eğlenceye düşkün, kötü huylu bir kadındır.

Ayşe:Ali Rıza Bey’in en küçük kızıdır.Yaşı küçük olduğundan dolayı olaylar içerisinde pek fazla bulunmamaktadır.


YAZARIN HAYATI:

Reşat Nuri Güntekin 1889 yılında İstanbul’da doğdu.İzmir Fererler okulunu, daha sonra da İstanbul Üniversitesi




Edebiyat Fakültesini bitirdi. Uzun yıllar Bursa ve İstanbul


okullarında Fransızca, Türkçe, Felsefe öğretmenliği yaptı.Dil heyetinde görev aldı. Eğitim müfettişliği,Çanakkale



milletvekilliği, M.E.Bakanlığı başmüfettişliği ve Paris Kültür ataşeliği görevlerinde bulundu.Emekliye ayrıldıktan



sonra yani eserlerini hazırlarken yakalandığı kanserden dolayı 7 Aralık 1956’da Londra’da vefat etti.


Yazar Cumhuriyet Dönemi Edebiyatımızın ünlü roman, hikaye ve tiyatro yazarlarındandır. Edebiyata Diken



dergisinde yayımlanan “Eski Ahbap” adlı uzun öyküsüyle giren Reşat Nuri Güntekin makale, eleştiri, gazi, çeviri



türleri üzerinde çalışmış; birçoğu dergi sayfalarında kalan yüzü aşkın eser vermiştir. Eserlerinde yanlış



batılılaşma anlayışını, batıl inançları, yurdun çeşitli yerlerindeki hayat sahnelerini işlemiştir. Anadolu’nun yerli



hayatını ve kişilerini başarılı bir şekilde yansıtmıştır. Romanlarında güçlü bir gözlemciliğe dayanan realizm ve



canlı bir üslup vardır. Edebiyat öğretmenliği ve bakanlık müfettişliği görevlerinde bulunması hem gözlem



yapmasını, hem de Anadolu’nun dört bir tarafını gezerek Anadolu halkını yakından tanımasını sağlamıştır. Gerçek



hayattaki insan tiplerini ve olayları eserlerinde başarıyla kullanmıştır. Genellikle toplumsal yenileşme sıkıntılarını



ve sancılarını anlatır.




Eserlerinden başlıcalar:


Romanları:Yaprak Dökümü, Çalıkuşu, Acımak, Damga, Dudaktan Kalbe, Bir Kadın Düşmanı, Kızılcık Dalları,

Gökyüzü, Ateş Gecesi...


Tiyatroları:Eski Rüya, Taş Parçası, Hançer, Tanrı dağı Ziyafeti, Bu Gece Başka Gece, Gözdağı, Eski Şarkı...


Hikayeleri:Sönmüş Yıldızlar, Tanrı Misafiri, Olağan İşler, Leyla ile Mecnun.


Gezi Yazıları:Anadolu Notları, İtiraflar


Çevirileri:Üç Asırlık Fransız Edebiyatı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yaprak Dökümü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Dikmen Lisesi Forum «© Copyright '08» :: Eğitim & Kültür Sanat :: Dikmen Lisesi Kütüphanesi-
Buraya geçin: